Estetik ve güzellik eski çağlardan beri insanoğlunun en fazla ilgi duyduğu konulardan biridir. Sözlük anlamı ile estetik; “Sanatsal yaratının genel yasalarıyla sanatta ve hayatta güzelliğin kuramsal bilimi, güzel duyu” olarak veya bir başka tanımlamada belirtildiği gibi; “Güzelliğin doğasıyla ilgili ve güzel olanı algılamayı  sağlayan verileri içeren felsefi bir yaklaşımdır”. Günümüzde ise her alanda olduğu gibi diş hekimliğinde de artan bir yoğunlukla ilgi çekmeye devam etmekte ve gelişen teknolojilerle insanlara çok geniş olanaklar  sunmaktadır. Önceleri kaybolan fonksiyonun iadesi şeklinde uygulanan dental restoratif tedavilerin, 20. yüzyılın sonlarından itibaren, teknolojideki gelişmeler doğrultusunda yerini fonksiyonel aynı zamanda da estetik yaklaşımlara bıraktığı görülmektedir.

    Vücudun başka hiçbir kısmı insanı yüzü kadar belirleyemez. Dişler doğrudan görüş alanının ortasındadırlar ve etkileyici bir gülümseme pekçok konuda belirleyici olabilir. İnsanoğlunun en primitif ve en karakteristik iletişim yetilerinden olan gülme, değişik fasial ifadeler ve belirli duyusal etkileşimler yaratır. Mutlu bir gülüş yüz güzelliğini artırarak bireyin özellikleri ve kişiliğini de ortaya koyan güçlü bir etkiye sahiptir. Bu özelliklerin diğerleri tarafından algılanması da bugünün dünyasında başarı için gerekli olan çekici gücün (attractive power) duyumsanmasına yol açar. Bireyin mutlu bir gülüş sergileme yetisi ise dental ve gingival elementlere bağlıdır ve bunların da yapısal güzellik kurallarına uygunluğuna, gülme sırasında diş ve dudaklar arasındaki ilişkiye ve bunların fasial kompozisyon içerisindeki uyumlu entegrasyonuna bağlıdır.